Hayat, inişleri ve çıkışlarıyla bir bütündür. Ancak günümüz dünyasında her şeyin "pozitif" olması gerektiği fikri, insanları yoğun bir baskı altına sokuyor. Sosyal medyada karşılaştığımız sürekli mutlu yüzler, "gülümse ve geç" tavsiyeleri ya da "olumsuz düşüncelere yer yok" tarzı söylemler, insan doğasını anlamaktan çok uzak. İşte tam da burada, psikolojide "zehirli pozitiflik" dediğimiz kavram devreye giriyor.
Zehirli pozitiflik, insanın her durumda mutlu olmaya zorlanması ve olumsuz duyguların bastırılması anlamına gelir. Bir acı yaşıyorsanız, bir şeyler yolunda gitmiyorsa ya da sadece kötü bir gün geçiriyorsanız, bu durumların varlığı bile bir "başarısızlık" gibi algılanır. Ancak gerçek şu ki, olumsuz duygular da yaşamın doğal bir parçasıdır. Üzüntü, kaygı, öfke gibi hisler, insanın ruhsal dengesi için gereklidir. Bizi biz yapan bu duygularla yüzleşmek, büyümenin ve olgunlaşmanın bir yoludur.
Zehirli pozitiflik, genellikle iyi niyetle gelir. Örneğin, biri size "üzülme, her şey düzelecek" dediğinde, aslında iyi bir şey yapmaya çalışır. Ama bazen bu tür ifadeler, hislerinizi geçersiz kılar. "Üzülme" dediğinde, sanki üzülmek bir hata gibi görünür. Halbuki üzülmek, acıyı hissetmek ve kabul etmek, iyileşmenin en önemli adımıdır.
Sürekli mutlu olmaya çalışmak, içimizdeki olumsuz duyguları bastırır. Bastırılan bu duygular ise zamanla daha büyük bir yük haline gelir. Kendimize "neden böyle hissediyorum?", "neden yeterince mutlu değilim?" gibi sorular sormaya başlarız. Oysa gerçek mutluluk, tüm duygularımızı kabul ettiğimizde gelir. İnsan olmanın güzelliği de buradadır: Tüm hislerimizi yaşayabilir, onların içinden geçebilir ve sonunda yeniden dengeye ulaşabiliriz.
Hayat, her zaman mükemmel olmak zorunda değil. Bazen yağmurun altında ıslanırız, bazen güneşin sıcaklığında rahatlarız. İkisi de yaşamın bir parçasıdır. Önemli olan, kendimize karşı nazik olmayı ve duygularımızı kabul etmeyi öğrenmektir. Olumsuz hissettiğinizde, bu hissin size bir şeyler anlattığını fark edin. Belki bir şeyler değişmelidir, belki de sadece bir süre dinlenmeye ihtiyacınız vardır.
Zehirli pozitiflikten kurtulmanın yolu, kendimize dürüst olmaktan geçer. Üzgün olduğumuzda üzülmek, yorulduğumuzda dinlenmek... Hayatın gri tonlarını kabul etmek, bizi gerçek mutluluğa bir adım daha yaklaştırır. Unutmayın, bazen bir gözyaşı, sahte bir gülümsemeye göre çok daha gerçektir.
0 Yorumlar